Bir dostumdan dinledim.
İki teyze, aralarında dertleşiyorlarmış.
Doğu şivesiyle, o bölgeye uygun deyimlerle konuşuyorlarmış.
Birinci teyze erinden şikâyetçi.
“Ben et diyirem, o get diyir”.
“Nere gidecahsan anam?”
“Beni baba evine yollir.”
"Ben duz dedikçe o vız edir. Mutfah daladıngır. Gidişat dıngır mıngır. Bir ele, bir bele. Heç bişey yok.Uşahlari kartol kebabiyle oyaliram.”
Öteki ondan dertli:
“Anam, herif alav ateş.”
“Bişey diyirem lınga ğahir. Ağzına geleni söylir. Bir de bişey bellemiş, pantolunun ceplerini terse çevirir. Ben neydim anam”
Aralarında doğalgaz faturaları, elektrik faturaları da konuşuluyor.
“Eskiden tezekle kermeyle idare edirdıh, şimdi o da yoh.”
“Donirih bacım donirih.”
“Fiske lambasiyle oturirih.”
Öte yandan bazı siyasetçiler:
“Uçuyoruz.”
“Bizi tutabilene aşk olsun.”
“Herkes bizi kıskanıyor.”
Damat bey iyice coşmuş, diyor ki:
“Gelirimiz üçe katlandı.”
“O nasi bi gelir ki, cebimize girmir?”
“Yav, simitçiler bile iflas edir.”