Teknolojinin gözünü seveyim, uzakları yakın ediyor.
CHP’den ayrılacağı söylenen sayın Muharrem İnce’ye bir açık mektup yazıp paylaşmış idim.
Bu mektubu geçen gün telefonuna gönderdim. Belki okur diye.
Okumuş. Sanırım sabahın 4’ünde cevap vermiş. Aynen şöyle diyor:
“Parlamenter sistem futbol maçıydı.
50 artı 1 ise basketbol maçı. (bilgisayarda artıyı bulamadım)
Çok rica ediyorum. Bu sistemde oy bölmesi olmaz.
Matematik bilimi bunu söylüyor.”
Parti kurmaktan vazgeçtiğini söylemiyor.
Yargımızı bir matematik mantığı ile cevaplıyor.
Sayın İnce, öğretmendir ve çok iyi bir matematikçidir.
Sempatiktir, sevimlidir.
Parti kurarsa ne yapar, bilemem.
CHP’den yüzde 1 bile olsa oy koparacağını anlatmaya çalışıyoruz ve bu niyetinden vazgeçmeye çağırıyoruz kendisini.
Evet, Cumhurbaşkanı adayı yapılmış bir eski parlamenteri Yalova delegeleri ile birlikte en arka sıralara oturtmak kendisine karşı yapılmış büyük bir ayıp.
Bu ayıbı yapanları ben de ayıplıyorum.
Ancak, böyle bir ayıbı bir hırs haline getirip parti kurmaya kalkışmak nedir?
İnce’ye açık mektubuma gelen vatandaş mesajlarını buraya almak istemiyor.
Ağır sözler söyleniyor.
İnce bunları hak etmiyor.
Seviyeyi düşürmemek lazım.
Kendisini gençliğinden bu yana CHP’li olarak tanıtan ve partime fenalık yapmam diyen birine hakaret ederek bir yere varılamaz.
Bu da yapılmasın, şık olmuyor.
Gelelim, sayın İnce’nin cevabına:
“Parti kuracağım” demiyor.
“Parti yönetimine ağır kelamlar etmiyor.”
Günlerden beri televizyon ve gazetelerde kendisinden söz edildiğine göre, parti kurmaktan vazgeçse bile ince bir taktikle gündem olmaya devam ediyor.