Cumhuriyet Bayramı, başta iktidar olmak üzere; her kesim ve çevreden gurur verici olağan üstü geniş katılımlar ve büyük bir coşku ile kutlanıldı. Her geçen gün bu içten sahiplenme, Atatürk ve cumhuriyet sevgisinin yükselişi geleceğimizin güven ve aydınlık yarınlarımızın teminatıdır. Millì, üniter, lâik ve demokratik bir devlet kurma irâde ve tercihini ortaya koyan Atatürk ve arkadaşlarının dönüşü olmayan ne kadar haklı ve ne kadar büyük bir iş başardıklarının işâretidir.
Mezhep, meşrep ve etnik mikro ayırımcılıkla boğuşan Irakta; tartışılmakta olan yeni anayasa taslaklarına kurtuluş reçetesi olarak Türkiye benzeri "laiklik" ilkesini koymanın gecikmiş mücâdelesi verilmektedir. Nihâyetinde tüm islâm ülkelerinde 90 yıl öncesinde, ender ve benzersiz bir ilki başaran Mustafa Kemal ve kutlu yol arkadaşlarının ne denli doğru tercih ve ne denli doğru yolda olduklarının ortak engin hazzının zevk ve tadını yaşıyoruz. Devletimizin kurucu irâdesini sosyolojik kod ve felsefesini oluşturanların ve bu irâdeyi özümsiyenlerin önünde bir kez daha saygı ile eğiliyorum.
Bazı çevrelerce; Atatürk ve arkadaşlarının geç olsa da anlaşılması şüphesiz bir erdemdir ve zaman en büyük hâkemdir. Zirâ değişim durdurulamaz ve dönüşümün önünde durulamaz. "Bugün yarına çıkar; yarın bugünü yıkar ve bu durmadan akar akar akar"
"Ey yükselen nesil! Gelecek sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yaşatacak ve yükseltecek sizsiniz"