Erzurum Post- Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yeni eğitim ve öğretim yılı öncesi projelerini SÖZCÜGazetesi'nden Yurdagül Uygun'a açıkladı. Bakan'ın masasındaki en önemli konu ise eğitim sistemindeki yapısal sorunlar. Önceki gün İstanbul'da eğitim yazarlarıyla bir araya gelen Bakan Selçuk, “Çocuklarımızla ilgili güzel gelecek olacak” diyerek söze başladı. Selçuk, eğitimle ilgili önlerinde belirgin bir yol haritası olduğunu, bunu da ekim ayında açıklayacaklarını söyledi.
FİDAN ÖRNEĞİ VERDİ
“Benim Milli Eğitim bakanlarına ilişkin umudum, kendi dönemlerine ilişkin değil, geleceğe ilişkin işler yapmaları” diyen Selçuk, üç yıllık plan yaptıklarını, bunun bir fidanın toprak altında olan kısmı olduğunu, asıl 10 yıllık bir perspektiften bahsettiklerini açıkladı. Selçuk, bunun olmaması halinde ekonominin, eğitimin ve demokrasinin buluşma şansı olmadığının altını çizip, “Bu üçü buluşmazsa, Türkiye Cumhuriyeti olarak hedeflerimizi büyütmemiz ve yeşertmemiz çok fazla söz konusu olmaz” dedi. Selçuk, şöyle devam etti:
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitim yazarımız Yurdagül Uygun'un sorularını yanıtladı.
‘SİSTEM DEĞİŞMEYECEK'
“Bir binayı yaparken, birisi cam, birisi merdiven, birisi duvar, birisi kapı yapmış. Kapı, duvar, merdiven vs. sizin sınav, temel eğitim, ölçme değerlendirme dediğiniz şey. Asıl şey, o binanın mimarisi. O mimariyle ilgili zihinsel simülasyonlarım vardı. O tasarımın test aşamaları sürüyor.” Ana tasarımı bitirene kadar sınav sisteminde bir değişiklik yapmak istemediklerini vurgulayan Selçuk, “İnsanlar bir sakin olsun, huzur bulsun. Ondan sonra biz, ‘Hazırız' dediğimizde beraber yürüyelim. Ben bir fotoğrafı koyacağım, bunu becerebildiğimiz kadar yapacağız. Biz beceremeyebiliriz de. O zaman da adam çeker gider” dedi.
ATATÜRK, HEP GÖLGESİNDE DURDUĞUMUZ BİR AĞAÇTIR
Eğitimde öncelikle öğretmene yatırım yapılması gerektiğinin altını çizen Milli Eğitim Bakan Ziya Selçuk, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
– Öğretmen odalarını anlamamız lazım. Öğretmen odası anlaşılmadan eğitim sistemi anlaşılmaz.
– Yoksa ‘Matematiğini öğret çık, çocuğumun terbiyesi sana kalmadı' diyen bir veliyle muhatap olur öğretmen. Veli tarafını yapılandırmak lazım, onula ilgili de projemiz var.
– Atatürk'ü bu ülkenin kurucu lider olarak görüyorum. Onun bizim hep gölgesinde durduğumuz bir ağaç olmasını istiyorum. Benim tavrım bu. Çocuklarımızın insan olarak Atatürk ile tanışmasını istiyorum.
‘İDEOLOJİLER OLMAMALI'
– Bir şeyin sonuna ‘ci' ya da ‘cu' koyuyorsanız, alıp satıyorsunuzdur. Yani popüler olan şeye göre; Atatürkçülük de alınıp satılır, ideoloji de din de alınıp satılır. Bizim bunu aşmamız lazım. Bunun için de ideoloji yüklü bir şeyin doğru olmadığını söylüyorum.
– Bizim için aile toplumun birimidir, okul da eğitimin birimidir. Şimdi bizim okulu rehabilite etmemiz lazım. Okula kim müdahale ediyorsa o müdahaleleri kesmemiz gerekiyor.
3. YERLEŞTİRMEDE RAHATLAMA OLACAK
LGS sonrası yerleştirme sistemiyle ilgili sorun yaşanmıştı. Bakan Selçuk, öğrenci ve velileri mağdur eden konuyla ilgili şunları söyledi: “Çıkıp da ‘Bu, önceki yönetim tarafından yapılmış' denmez. Devlet terbiyesi bunu kaldırmaz. Ama ‘Bir şey nasıl olmasın?' diye bir proje var o kılavuzda. İlk yerleştirmede manipülasyonlarımız oldu. İkincide ve üçüncü yerleştirmede rahatlayacak.” Selçuk, TEOG'un da LGS'nin de sistem tasarım anlamında sorunlu olduğunu söyledi. LGS'de asıl hedeflerinin normalleşme değil, doğallaşma olduğunu söyleyen Selçuk, “Bunun birinci aşaması normalleşme. Mesela çocuklar bir sınavdan sonra bu kadar mutsuz olmayacak. Çünkü taleplerinin gerçekleşme oranı yükselecek” dedi.
OKULLAR ARASINDAKİ EŞİTSİZLİK AZALACAK
MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkiye'deki okulları arasındaki eşitsizliğin OECD arasında en yüksek oranda olduğunu söyledi ve “Bu oran, İngiltere'de yüzde 10, bizde 60'ların üstünde. Bunu daraltmazsanız, sınav baskısı daralmaz. Biz üç yılda bunu kaça getireceğimizi biliyoruz” diye konuştu. Selçuk, üniversite sınavıyla ilgili ise şöyle dedi: “Üniversite sınavı lisedeki derslerden yapılmaz. Çünkü bu bir bitirme sınavı değildir. Üniversite sınavı, üniversitenin talep ettiği konulardan yapılmalı. Çünkü onlar öğrenci alacak. Bunun olması için zihniyet değişikliği gerekir.”
ATANAMAYAN BİR ÖĞRETMEN VARSA SUÇLU OLAN BİZLERİZ
ZİYA Selçuk, öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinin durumu ve atanamayan öğretmen sorununa da değindi: “Eğitim fakültelerinin farklılaşması gerekir. Bir kısmının sadece lisansüstü eğitim vermesi gerekiyor. Hepsinin lisans öğrencisi alması doğru değil. Bunun gibi bir sürü işlem basamağı var planladığımız. Atanamayan öğretmen diye bir kavram gelişti Türkiye'de. Atanamayan mühendis yok ama atanamayan öğretmen var. İşsiz değil. Onlar can. Suçlu olan, çözüm üretmeyen bizleriz. Bizim problemimiz öğretmeni ihmal etmekle ilgili. Eğitimi çocuklar için değil, öğretmenin olgunlaşma serüveni olarak görmek lazım. Öğretmene yatırım yapmamız lazım.”
12.08.2018 05:10:00